Çocuklarımıza Orman Sevgisinin Aşılanması

Şöyle bir etrafımıza bakalım. Büyük şehirlerde beton yığınları, sahil bölgelerinde masmavi denizler ve köylerde ise yeşil bir plato dikkatimizi çekecektir. Oysa çok yakın geçmişte, büyük şehirlerin de çok geniş ormanlık alanlara sahip olduğunu hepimiz hatırlarız. Bizim nesil, bizlere emanet edilen doğayı mahvettik. Yemyeşil alanları, daha fazla para kazanmak için betonlaştırdık. Küçükken top oynadığımız yerlerin hiçbiri artık yok. Çünkü oralarda artık asfalt alanlar ya da yeni yeni binalar bulunuyor. Çocukların dışarıda oyun oynayacak alanları kalmayınca eve hapsolup bilgisayar oyunlarına mahkûm olmasının nedeni de yine bizleriz.

 

Oysa, çocuklar bizim geleceğimiz. Küçükken bize emanet edilen ve kullanımımıza sunulan her şeyi zamanı geldiğinde biz de çocuklara bırakacağız. Biz emanete gözümüz gibi bakamadığımız için onlara emanet olarak ne kaldı acaba? Fakat biliyoruz ki, “battı balık yan gider” anlayışı yerine “zararın neresinden dönersen kardır” diyenler daha başarılı olur. Gelin bizler de bugünden itibaren “zararın neresinden dönersen kardır” diyenlerden olalım, çocuklarımıza orman ve çevre sevgisini aşılayalım. En azından bu sevgiyi onlara miras olarak bırakalım ki hayırla ve sevgiyle yad edilebilelim.

 

AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR

 

Çocuklarımıza, çok erken yaşlarda verilecek eğitimler ve bilinç, onların ileriki yaşlarda hayatlarına yön verecek öğretiler olacaktır. Belki de atalarımızın en güzel adetlerinden biri olan, her yeni doğan bebek için bir fidan dikme alışkanlığı da bundan olsa gerek. Zira, daha doğumundan itibaren çocuklara bir sorumluluk yükleniyor ve ağaç sevgisine sahip olması için bir çaba sarf ediliyor. Düşünsenize, daha yeni emeklemeye başlamış ya da ilk adımlarını yeni atmış bir çocuğun sahip olduğu bir ağaç var ve belli aralıklarla büyükleriyle birlikte onu sulamaya gidiyor. Bu çocuğun ağaçlara ve çevreye karşı sevgisiz olması, sorumsuz davranması mümkün olur mu?

 

İşte belki de çocuklara verilebilecek en önemli eğitim budur. Hal diliyle, yani sadece söyleyerek değil bizzat yaparak ve göstererek öğretmek de ancak bu şekilde olur. Bu nedenle de ilk tavsiyemiz bu tip güzel geleneklerin arttırılarak devam etmesidir. Bu konuda aileler de bilinçlendirilmeli, ağacın ve ormanın kıymeti hakkında detaylı bir bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır. Ormanların ekonomik hayata katkıları bir yana, çevre ve insan sağlığı için taşıdığı değerler de daha özenli bir şekilde dile getirilmelidir. İşte bu sayede çok daha sağlıklı ve huzurlu bir geleceğe sahip olmak mümkün olacaktır.

 

AİLENİN ORMAN BİLİNCİNİ ÇOCUKLARA AŞILAMASI NASIL OLMALI

 

Yukarıda verdiğimiz örnek, aslına bakılırsa bir ailenin, çocuğu için yapabileceği en güzel eğitimdir. Bunlar yanında yine hem sözler hem de tavırlarla onlara karşı rol model olacak davranışlar içinde bulunulmalıdır. Bir pikniğe gidildiğinde sadece eğlenmek değil bilinçlenmek için de fırsat oluşturulabilir. Örneğin çocuklarla beraber kısa bir orman turuna çıkmak ve orada bulunan ağaçları tanıtmak güzel olabilir. Çocuklara bu ağaçların özelliklerini anlatmak, hangi canlılara yuva olduğunu söylemek, kaç senede yetiştiğini öğretmek sizce de zevkli olmaz mı?

 

Çocukları bilinçlendirmenin en güzel yolu, onların zihninde bir farkındalık oluşturmak ve ağaçlarla kendileri arasında bir bağ oluşmasını temin etmektir. Örneğin şirin sincapların, güzel sesli kuşların ya da ormanların kralı aslanların bu habitatta yaşadığı onlara anlatılabilir. Onların hayatını sürdürmeleri için ormanlara ihtiyaç duyduğunu ve hatta azalan ormanlar nedeniyle soyu tükenen canlılar olduğu ifade edilebilir. Ormanda bulunan sürüngen ve böceklerin bile dünyanın doğal dengesi açısından ne denli önemli olduğu verilebilecek çok basit örneklerle yansıtılabilir.

 

OKULLARDA AĞAÇ SEVGİSİNİ AŞILAMAK İÇİN NELER YAPILMALI?

 

Çocukların zihinsel ve fikirsel açıdan olgunlaşması öncelikle ailenin görevi olsa da eğitim kurumları da bunda önemli bir pay sahibidir. Okullarda çocuklara diğer dersler yanında mutlaka bu hususlar anlatılmalı, uygulamalı ve gözleme dayalı eğitimlerle konunun önemi perçinlenmelidir. Ağaçlarla ilgili teknik ve bilimsel altyapı sağlamlaştırılmalı daha sonrasında ise yapılacak çevre gezileriyle ormanlar içerisinde gözlem yapılmasına müsaade edilmelidir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan yıllık istatistikler dikkate alınarak, orman yangınları ve nedenleri konusunda çocuklar bilinçlendirilmelidir. Sitemizde yayımlamış olduğumuz Orman Yangınları başlıklı yazımız bu konuda bazı veriler içermektedir.  Bu gibi istatistik raporlar kullanılarak alınabilecek karşı tedbirler gözden geçirilerek özenli bir şekilde bilinçlendirme faaliyeti yürütülmelidir.

 

Biz Öztürk Kontrplak olarak aslına bakılırsa orman ürünleri satışını yapan bir firmayız. Buna karşın tek amacımızı en yüksek kârlılık olarak belirlemedik ve bunun için çevreye ilişkin sorunlara gözünü kapayan bir firma olmadık, olmayacağız. Sitemizi incelediğinizde orman ve ağaç sevgisi konusunda yazdığımız fazla sayıda içerik bulunmaktadır. Kolayca anlaşılabileceği gibi sosyal sorunlar konusunda bilinçliyiz ve toplumsal bilinci arttırmak için uğraşıyoruz. Bu konuda hassasiyet gösteren tedarikçileri tercih etmeye çalışıyor, sosyal sorumluluk projelerine destek oluyoruz.

 

Sektöründe en bilindik firmalardan biri olan firmamıza ilişkin bilgi almak ya da ürünlerimiz ve özelliklerini irdelemek için https://www.ozturkkontrplak.com/ web sitemizi inceleyebilirsiniz. Detaylı sorularınız için bize telefon ya da mail aracılığıyla ulaşabilirsiniz. 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarihsel Süreçte Türk Ormancılığı

Su Kontrası Fiyatları Kayın Marin Kontrplak

Çam Plywood Fiyatları