Çocuklarımıza Orman Sevgisinin Aşılanması
Şöyle bir etrafımıza bakalım. Büyük şehirlerde beton yığınları, sahil bölgelerinde masmavi denizler ve köylerde ise yeşil bir plato dikkatimizi çekecektir. Oysa çok yakın geçmişte, büyük şehirlerin de çok geniş ormanlık alanlara sahip olduğunu hepimiz hatırlarız. Bizim nesil, bizlere emanet edilen doğayı mahvettik. Yemyeşil alanları, daha fazla para kazanmak için betonlaştırdık. Küçükken top oynadığımız yerlerin hiçbiri artık yok. Çünkü oralarda artık asfalt alanlar ya da yeni yeni binalar bulunuyor. Çocukların dışarıda oyun oynayacak alanları kalmayınca eve hapsolup bilgisayar oyunlarına mahkûm olmasının nedeni de yine bizleriz. Oysa, çocuklar bizim geleceğimiz. Küçükken bize emanet edilen ve kullanımımıza sunulan her şeyi zamanı geldiğinde biz de çocuklara bırakacağız. Biz emanete gözümüz gibi bakamadığımız için onlara emanet olarak ne kaldı acaba? Fakat biliyoruz ki, “battı balık yan gider” anlayışı yerine “zararın neresinden dönersen kardır” diyenler daha başarılı olur. Gelin...